Bir domates düşünün; dalından koparıldığı an hala sıcak, güneşin izini teninde taşıyor... Yıldırım Köyü’nün bereketli topraklarında, yalnızca yanmış ahır gübresiyle beslenen, ilaçsız ve kimyasalsız domateslerimiz tam da böyle. Ne zaman birini kesip sofranıza koysanız, çocukluğunuzdaki domates kokusu gelir burnunuza.
Permakültür prensiplerine göre kardeş bitkilerle birlikte yetiştirilen bu domatesler, kadın üreticilerimizin emeğiyle her sabah tek tek elle toplanır. Damlama sulama sistemi sayesinde suyu boşa harcamadan, toprağın ritmine uygun şekilde büyütülür. Ne hormon, ne pestisit; sadece doğa, sabır ve sevgi.
Doğadan kopmamış bir yaşamın izini arıyorsanız, bu domates tam da o lezzetin iz düşümüdür. Kabuğu ince, suyu bol; içi dolu dolu ve gerçek domatesin tanımı gibi.