Organik Tarım Yalnızca Bir Trend Mi?

Son zamanlarda herkesin bahsettiği organik tarım nedir? Organik tarımın önemi ve insan üzerine etkilerini öğrenmek için blogumuzu ziyaret edin.

Geçtiğimiz yıllar içerisinde artan dünya nüfusuna yeterli besin çıkarabilmek adına tarım yöntemlerinde güçlü kimyasallardan destek alınmaya başladı. Ürünlerin doğal veriminden ziyade istenilen verimde sonuç verebilmesi adına genetiği değiştirilmiş ürünler insanların tüketimine sunuldu. Bu durum kısa süre içerisinde istenileni vermiş olsa bile uzun çapta bakıldığında büyük hasarlara yol açmış oldu. Ucuz ve kolay ulaşılabilir fakat kimyasallarla dolu bu ürünler en büyük hasarı insan sağlığına verdi. 

Organik tarımın önemini yakın zamanda tüm dünyanın deneyimlediği küresel salgınlarda da görmüş olduk. Çünkü iyi beslenmiş bir vücut çoğu zorluğa doğal bir direnç geliştirebiliyor.  Özellikle küçük çocukların yeni girdikleri okul ortamlarında karşılaştıkları yabancı bakterilere karşı da etkili bir koruma kalkanı oluyor.

Aynı zamanda organik tarım doğanın sağlığını da koruyor. Organik tarım süresince birleşik zararlı organizma denetimine uygun şekilde yapılan tarım toprağın verim dengesini sağlıyor. Toprağın verimli oluşu da tüm doğal döngüyü olumlu etkileyerek su kaynaklarımızın yeterliliğinden hava sıcaklıklarının mevsim normallerinde olmasına kadar birçok aşamayı dengede tutmuş oluyor. Aynı zamanda tamamen sürdürülebilir bir seçenek sunan organik tarım yöntemleri daha fazla insanın kolaylıkla sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlayabilir. 

Organic Farming Research Foundation (OFRF)’in değerlendirmesine göre organik tarım ve ürün kullanımının önemi daha birçok başlığı barındırıyor.

Organik Gıdaya Ulaşmak Bu Kadar Zor Mu?

Aslına bakılırsa bu sorunun cevabı kocaman bir hayır. Fwakat durum ülkemiz için biraz farklı işliyor. Ülkemizde organik besine ulaşmak hala çok zor. Ülkemizin dört bir yanındaki verimli tarım arazilerimiz kimyasallar ile zehirlenmiş durumda. Bilinçsiz üreticiler tarafından da kolay seçenek olarak görülen kimyasal destekler ve yollar sebebi ile organik gıda ender bulunan bir seçeneğe dönüştü. Bu sebeple üretimi desteklenmeyen ve meşakkatli bir yol olarak görülen organik tarım ekonomik anlamda da zorlayıcı bir seçenek oluyor. Bu durum da organik beslenmeyi bütçe sıkıntısı yaşayan tüketici için bir seçenek olmaktan çıkarıyor.

Oysa bu sıkıntıların çözümü de oldukça basit. Yeni nesil verimli ve sağlıklı üretim yöntemlerinden habersiz kalmış çiftçilerimiz kitlesel olarak bilinçlendirilip gerekli teşvikler sağlanmalı. Tüm bu bilinçlendirmenin sonunda verimli ve güzel ürün çıkaran çiftçilerimizin ürünlerini değer gördükleri bir  pazara sunabilmesi sağlanmalı. Tarım alanında yapılan denetimlerin doğaya ve üreticiye dost şekil alması ile her iki tarafın da kazanacağı bir pazar anlayışına geçmek mümkün. Üreticilere ve tüketicilere sürekli gelişen teknolojik dünyaya ayak uydurabilmeleri için gerekli eğitimlerin de verilmesi ile organik tarımın önü kolaylıkla açılabilir.  Aynı zamanda bilinçli olarak yapıldığı vakit daha da az masraf ile üretilen organik tarım ürünleri tüketiciler için güvenli ve ekonomilerini sarsmayacak bir seçeneğe dönüşebilir.